19 Ocak 2014 Pazar

Sonunda Rahatladım!



Ohh sonunda tüm sınavlar bitti ,artık sadece kitap okuyor ve gitar çalıyorum. Ve elbette uyuyorumda. Aslında sınavlar geçen pazartesi bitmişti ama biz salı günü kurtarma sınavlarımızı olduk. Salı günü biyoloji ve ingilizcenin kurtarması vardı. Almanca dersinde olduk biyolojiyi. pH ile ilgili bir soru vardı. Bazik özellik ve asidik özellikle ilgili. Ben naptım? Hocam su içebilir miyim? diye sordum. Herkes güldü. Gerizekalılar. İçtikten sonra suyun pH derecesine baktım. Ama onlarda nerde o kafa? Ve o soruyu doğru yaptım. Ne var ya kızmayın. Zeki bir yöntem iştee. Çarşamba günü okula gitmesim. Rapor aldım. Bizim edebiyatçıyla uğraşıp duruyorum. Beni Kültür&Edebiyat klübünün başkanı yaptı ,tüm görevler benim üstümde. Bi ara yapmadığım için ondan kaçıyodum. Ta ki sınav için bi sınıfa giderken merdivende hocayla  kaılaşıncaya kadar. Biri beni durdurdu. Bi baktım bizim edebiyatçı. Bişeyler dedi ama tam dinlemedim. O sırada nefes nefese kalmıştım bile. İşte kültür&edebiyatla ilgili şeyleri yaptım çarşamba günü. Hocayı sevmesemde gözünde olmam iyi bişey.



Annem yine hastalandı. Her geçen gün yeni bi  hastalığı çıkı kadının. Bu defa kulağındaki kristaller oynamış. Eğilince ,doğrulunca ,ani hareket yapınca ,yatağa yattığında hep başı dönermiş. Her gün sabah-akşam 15 damla damlatıyor kulağına. İnşallah iyileşir.

Salı günü çok enteresan bi olay oldu. Okuldan eve geldim. Gitar kursuna kaldığım için dönüşte servise binmiyorum. Bi dolmuş bi otobüsle geliyorum eve. İşte eve gittim. Annem yemek yapıyodu. Üstümü değiştirdim. Oturma odasına gittim. Babam yine yeni balık almış. Ama akvaryum dolmuş resmen. İşte balıklara falan baktım sonra annem çağırdı. Gittim oturdum yemek yiyodum. Annem içerdeydi. Baktım duvardaki filede bişey oynuyo. Biraz daha baktım. BALIK! Duvarda balıkları almak için kullanılan filede balık duruyo ve hareket ediyo. ANNEEEE KOOOŞ BALIK OYNUYOO diye bağırdım. ''Haa? İyi iyi söyle oynasın.'' dedi. ANNEEE VALLA KOŞ BALIK HAREKET EDİYOO dedim. Geldi. Ne balığı dedi? Baktık filenin içinde bi köpek balığı var. Babam balıkları koyarken onu unutmuş. Hemen aldık suya koyduk. Sonra akvaryuma attık. Hala yaşıyo domuz gibi. Ama hayret ettik. O balık orda 15dk dan uzun süre kaldı. Su yok bişey yok ama yaşadı. Valla öldürmeyen Allah öldürmüyo.
Bide şimdi cuma günü yaptıklarımı anlatıyım; Cuma günü bizim Mavi'nin doğum günüydü. Perşembe günü hatırladık. Ben ,Tiyatrocu ve Sarı aramızda anlaştık. O gün ben pasta aldım hani küçük olanlar var ya onlardan. 5 Tl bişey zaten ama Mavi bilmiyor. Sonrada işte mavi bi çanta aldım boyuna asmalı. Böyle kuru kafa şeklinde düğmesi var. Bide o çantanın içini çikolatayla doldurdum. Yalnız hediye paketi yokmuş poşete sardı adam. Biraz bomba gibi oldu ama neyse. Ertesi gün ,yani cuma günü çantamda pasta elimde hediyeyle geldim okula. Sabahın köründe bi tek ben ve bi iki servisten arkadaşım olduğu için hemencecik sakladım hediyeyi. Mavi geldi bugün benim doğum günüm ,nasıl arkadaşlarsınız diye saymaya başladı. Hiç oralı olmadım. Sonra Tiyatrocu ve Sarı da geldi onlarada böyle dedi. Yok eski arkadaşları parti yapacaklarmış da hepsi mesaj atmışlar da biz nasıl arkadaşmışız da. Biz de böyle doğarken bana mı sordun diye üstüne gidiyoruz falan. Böyle kızın gözleri doldu. Ağlıycaktı az kalsın. Öğle arasında İstiklal Marşımızı okuduk ,Tiyatrocu Mavi'yi oyalarken Sarıyla ben pastayı hazırladık ,mumları maytabı falan diktik ,öğretmen masasının oraya oturduk. Sarı gidip Mavi'yi aldı. Böyle geliyolar ,sınıftakiler Mavi geliyo yak mumu diyo ben bi kibriti yakmayı beceremedim. Sınıf başkanı aldı yaktı. Sonra Mavi geldi ama nasıl mutlu oldu nasıl. Pastayı yiycez Sarı ,Mavi ,Azula ve ben masanın başındayız. Tiyatrocu gelmiyo. Çünkü o sırada bizim sınıfta hoşladığı çocuk vardı. Çocuk bizim sınıftan değil ama her tenefüs bizim sınıfta. Tiyatrocu gelsin diye konuşuyoruz yok gelmiyo. Onsuz yedik pastayı. Mavi çok kırıldı. Sarıyla ben de kızdık. Yani aynı şeyi bana yapsa çok kırılırım. Sonuçta en yakın arkadaşlarıyız. Kızın bizle olan ilk doğum günü. Hatırlamışken söyleyim Azula'ya sinir oldum. O Mavi'nin yanında oturuyo. Hepimizden daha yakın. Biz böyle hatırlamamış gibi yapıp atıp tutarken o da yanımızda atıp tutuyodu. Ne alıcam yaa. falan diyodu. Süprizi görünce şok oldu. Ağzından laf çıkmadı. Neyse işte Tiyatrocu çocuk çıktıktan sonra geldi. Ona pasta ayırmıştık ondan yedi. Sonra öğrendikki sınıf başkanına bi çocuk görüşmek istediğini söylemiş o da mecbur onun yanında gitmiş. Yakın arkadaşı sonuçta. Ama Mavi'nin yanında olsa daha iyi olurdu.
Öbür tenefüs hediyeleri çıkarınca Mavi iyice şaşırdı. Azula zaten dondu kaldı. Benim çikolatalardanda yedik.

Aynı serviste ve aynı sınıfta olduğum 2 kız var. Birisi directioner. O yüzden ona directioner diyim. Diğerine bizim servisteki büyük kaşar buna nine demişti. O da nine olsun. İşte bu directioner ve nine yakın arkadaşlar. Hemde çok yakın. Bende onlarla konuşuyorum ama Directionerle daha ayrı bi samimiyetimiz var. Birbirimize bulaşırız ,şakalar yaparız. En yakın arkadaşlarımdan biri. İşte cuma günü Directioner ve Nine yine bizim servisten olan bi kızın evine oturmaya gittiler. O kızda hemen bizim arka sokakta oturuyo. Sende gel dediler. Ama ne yalan söyleyim pek gitmek istemedim. Eve gittim ben. Eve gidince oturma odasına bi girdim ki ne görüyüm. Bütün balıklar yukarı çıkmış. Baktım filtre çalışmıyo. Hemen filtreyi taktım üst tarafı açtım. Balıklar hava alamamışlar. 3 tanesi ölmüş. Bi japon bi sedef(bembeyazdı en çok ona üzüldük) diğer balıkta küçük bişeydi. Annem balıklara yem atarken motoru çekmiş geri takmayı unutmuş. Hastaneye gidecekti o gün. Hastaneye gitmiş. Hemen aldım o 3 balığı. Diğerleri de biraz zaman sonra kendine geldi. Ama yazık oldu. Annem başta olmak üzere hepimiz çok üzüldük.

Akşam 5 gibi Directioner ve Nine beni aradılar. Biz Sırıtık'ın evindeyiz.(İsim bulamadım sırıtık olsun bu. Ne zaman karşılaşsak sırıtıyo. En başta güzel ,tatlı kız diyodum ama sürekli yapınca sinir oldum. Pis sırıtık!) Sende gel dediler. İzin aldım gittim. Ama üstümde pijama vardı. Kareli ,siyah-gri bi eşofman altı üstümdede beyaz-lacivert yan çizgili kazak vardı. Ne biliyim onlarda giyinmişlerdir pijama falan diye gittim. Ama bi baktım bunlar hala okul  formasıyla oturuyo!! Beni görünce şaşırdılar ,baya bi güldüler.
Ben gelmeden baya bi kaynatmışlar. Gittiğimde kahve falı bakıyolardı. Ayy ne saçma!! Sonra otururken kapı çaldı.! Lan ben arkadaşlarımın yanında pijama giymeye çekiniyorum ,utanıyorum. Anasıyla babası nerden çıktı lan!! Kadın beni görünce şok oldu. Acaba yanlış eve mi geldim diye düşünmüştür. Sanki evin kızı benim de benim arkadaşlarım gelmiş. İşte anasıyla babası gelince Sırıtık'ın odasına geçtik. Lan bu kız tam mal! Oturuşu ,kalkışı, söyledikleri ,yaptıkları sinirime dokunuyo. Mal mal konuşuyo. Geçen okuldayız ;''ben zombiden korkuyorum'' diyo. Zombiler beyin yiyo canım rahat ol!!
Annesi yemeği hazırladı. Hiç yardım etmedik. Gittik oturduk. Masanın başına Sırıtık ve babası oturdu. Yanlarada Annesiyle ben yanyana ,karşımızdada Nine ve Directioner oturdu. Yemeğimizi yedik(köfte patates vardı) Ha bi de pilav vardı. İşin tuhaf yanı o gün evde babaanneme pilav var mı diye tutturdum ,arkadaşımın evinde pilav yemedim. Ama ben dışarda asla pilav yemem. Çatalla mı yesem kaşıkla mı yesem düşüncesi yüzünden! Bide yemeği yerken masa sallanıyo. Benim yüzümden oluyo farkındayım. Çünkü ben çok sallanırım. Tik gibi bişey olmuş bende. Şu anda bile sallanıyorum. Annem yayın mı bozuldu der bana .Öyle sallanırım işte. Sallandığımı fark ediyorum. Yanımda kızın annesi oturuyo. Sallandığımı fark ettiğim an duruyorum. Ama 1dk dolmadan geri sallanmaya başlıyorum. neyse işte bi sallan bi dur derken yemeği yedik falan arkadaşlarım doydu. Hepsi birden el yıkamaya kalktı. Benimde yemeğim bitmişti oturuyodum ,salata yiyodum. Sende gel dediler. ''Yok ben salata yiycem'' dedim. Amaan zaten üstüm pijama ,saçım topuz. Rezil olacağım kadar olmuşum. Aç kalmayım bari dedim. Kızın babasıyla masada kaldım bi başıma. Adam da pek bi modern. Bana sorular soruyo kibar kibar cevaplıyorum. En son dayanamadım bende gittim kızların yanına. Sonra eve gittim zaten. Ama yinede güzel gündü.

Cumartesi günü de ,yani dün mal kardeşimle kavga ettim! Şimdi ben gitar kursuna gidiyorum. Kurs saat 1'de olacak sanıyodum ama 12'deymiş. Saatte 11'e 10 var. Ve ben daha kahvaltı yapıyorum. Hızlı hızlı yedim.  Sonra tuvaletim geldi. Ama sabahtan beri tutuyodum. Neyse işte banyoya gittim kardeşim orda. Tuvalete giricem dedim. Ben giricem dedi kapıyı kapattı. Kapıyı açtım iş yapıyo. Lan mal bebe sıkıştım işte çık giriyim işini sonra yap.! 5 dk sonra gel diyo. Lan öküz vakit mi var 5dk lık!!! Ben gircem tuvalete diyo. Yalan! Ben kapıyı açmaya çalışıyorum o içerden itiyo. Bide hayvan gibi güçlü. Kolum sıkışıyodu az kalsın. Sonra buna geldiler. Beni aldı salona kadar itti vurdu bana. OROSPU! banyoya girdi geri. Bide söyleniyo sokmuycam seni buraya diye. Gittim ışığı kapattım kapıyı tuttum. Korkuyo biliyorum. Açmaya çalışıyo açamıyo. Öküz gibi böğürüyo. Sonra annem geldi açtı kapıyı. Çıktı dışarı. Girdim yaptım. 1dk sürdüyse şerefsizim! Lan 30-40sn için rezil olduk binaya. Bide anneme yalakalık yapıyo. Tam orospu! :Nefret ediyorum bu kızdan! Geberir inşallah. Sonra pantolonumu aramaya başladım yok. Bulamıyorum. Anneme sesleniyorum götünü kaldırmıyo mal! Lan gel bi bul işte götün mü eksiliyo. Otur anca piçin yanında! 2 defa dolaba baktım bulamadım. Bida çağırdım sağolsun lütfetti geldi. Buldu! Lan oraya 2 defa baktım yemin ederim. Bi de söyleniyo. Bok var sanki. Bişey demese ölüyo. O da gebersinn. Mal zaten. Allah belanızı versin diyo. Anne işte sözde. Malın ,öküzün önde gideni. Bana sinir krizi yaşattılar. Nasıl ağladım varya. Böyle nefesim kesildi resmen. Allah belanızı versin diye bağırıyorum. Vuruyorum ,söyleniyorum. Ama çok kötü oldum gerçekten. En son toparladım kendimi ,üstümü giyindim. Odadan çıkarken her yeri dağıttım. Yastığı yorganı yerlere fırlattım. İş istiyodu. Alsın yapsın şerefsiz!

Şimdi bugünde kursa gittim ,Atatürk imzalı ,ablamın hediyesi olan saatimi tamir ettirdim. Annemle barıştık. Annem şimdi küçük amcamın büyük kızına yeni ev tuttular oraya bakmaya gitti. Dünde gitmişti. Bugünde gitti. Şu anda evde babam ,babaannem ve ben varım. Cips yiyorum. Son günlerde aşırı derecede cips yemeye başladım. Patos Rolls Acılı. Yanındada sos var. Bandırıp bandırıp yiyorum. Ama bitti. Tabağı doldurmaya gideceğim ama önce sosun tarifini veriyim;
Yoğurda(bizimki ev yoğurdumudur ,AOÇ yoğurdumudur nedir böyle sulu bişey) dere otu, nane ,kekik ,pul biber ,tuz atıp karıştırıyosunuz. Bence çok güzel bi tat veriyo. Hadi size afiyet olsun ben gidip cips alıyım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arama

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...