29 Kasım 2013 Cuma

Ben ne malımm!!



Yaa ben ne mal ne aptal ne düşüncesiz ne beceriksiz bi insanmışımm.. Bakın noldu en baştan anlatıyım.. Ama önce arkadaşlarıma bi isim veriyim böyle hani şu vardıya bu vardıya demekle anlatılmaz.
Bu yazıdaki beni küstüren arkadaşıma Tiyatrocu diyim. İyi rol yapıyo ve tiyatrocu olmak istiyo.
Bu yazıdaki hikayeyi veren ,kağıdı ilk önce alan kız var ya hani işte o da Sarı olsun.
Şimdi anlatıcağım olayın esas kızı var bide. İşte ona da Mavi diyim. Kızın çok güzel ,berrak ,yemyeşil renkte gözleri var. Ama maviye benziyo ve ben ona mavi demek istiyorum.! İşte şimdi asıl olaya geçiyim;
Dün bu Mavi sürekli sınıfın kapısının orda dolaşıyodu. Kızı çağırdım noldu diye sordum. Merak ettim yani. ''Benimkini kesiyorum'' dedi. (Şu okullarda da hep böyle oluyo. Bebe senin farkında bile değil ama sen onu seviyosun. daha doğrusu hoşlanıyosun ve adı hemen benimki oluyo!)

27 Kasım 2013 Çarşamba

Bir gün




Bugün yeni bi kitaba başladımm.. Tahmin edin adı ne? ''Bir Gün'' öve öve bitiremiyolar kitabı. Okuyunca görücez.. Ama şimdiden seveceğimi anladım. Çünkü kitaptaki esas kız aynı ben. Yeminle aynı ben. Gözlük takıyo ,aşka inanmıyo ,öyle yılışık şeyleri sevmiyo. Tiyatro oyunu yazıyo(ve benim gibi başarısız oluyo[okuduğum yere kadar öyle yani]) acaba sonunda nolcak çok merak ediyorumm. (Bugün başka sınıftan bi kız bizim sınıfa geldi. ''Ben bunun filmini izledimmm sonunda ölüyolar'' dedi. O an benimde onu öldüresim ,tırnaklarımı yüzüne geçiresim ,kaynar suda haşlayasım ,kızgın yağda kızartasım geldi)
Bugün yine elimde o kitabı gören herkes başıma üşüştü ve yine ''ayyy Güneşciğimmmm bu kitabı okuduktan sonnraa verir misinnnn???'' demeye başladılar.! Acaba yanımda şu bankalarda olan sıra veren makineler varya hani basınca sıra geliyo hah işte ondan mı taşısam diye düşünüyorum.. Valla düşünüyorum. Elimde kitabı gören okuduktan sonra ona vermemi istiyo. Şimdiden sırada 3 kişi var. 
Tamam onu da geçtim ;kitabı okumama izin vermiyolar. Tabi elimden zorla alıp okuma demiyolar ama okumama engel oluyolar! Sınıf sınıf değil hayvanat bahçesi mübarek. Birileri oturmuş fotoğraf çekiniyo ,birileri tahtada oyun oynuyo ,birileri kapak fırlatıyo ,birileri bağrıyo ,bebenin biri kızların montunu giyip sınıfta dolanıyo..

Sınavlar açıklandııı



12 Kasımdan itibaren sınav olmaya başladık. o hafta ful sınav olmuştuk. daha da olmadık. ama bizim hocalar yeni okuyabilmişlerr!! Lan yeminle sonuçlara üzülüyüm mü seviniyim mi bilemedimmm
matematik => 27
evet ben. ben. bildiğiniz ben. Güneş. 27 almışım. ben. düşünebiliyomusunuzzzz??????????? Lan ben nasıl 27 alırım !!! İlk duyduğumda nasıl üzüldüm var yaa.. ama sonra arkadaşların notları açıklandıkça yüksek aldığımı fark ettim biraz rahatladım. ama yine de kendime yakıştıramadım doğrusu..
biyoloji => 54
matematikle aynı durum oldu. önce üzüldüm ama sonra yüksek aldığımı fark ettim. bide üstüne inek muamelesi gördüm. sevindim doğrusu. (bide acaba o bebe kaç aldı? çok merak ediyorumm.. benden yüksek aldıysa boğazlarım onu. derisini yüzüp tuz dökerim. o kadar kopya verdim o bana vermedi mal)

22 Kasım 2013 Cuma

Kız olmak hem zor hem iyi



Dün sabah yine okula gitmek için 05.30 da uyandım. ama karnımda nasıl bir ağrı var anlatamam. sonra 05.45 de annem uyandı ,kahvaltımı falan hazırladı. karnım ağrıya ağrıya yedim. sonra işte saçımı başımı yaptım ,servisin gelmesine daha çok vardı. tabi karnımın neden ağrıdığının farkındaydım. evdeyken dua edip durdum dün sabah ''İnşallah regl olmuşumdur'' diye diye. Ya aslında hiç sevdiğim bi olay değil ama dün çok istedim çünkü hem hasta olursam okula gitmiycektim hem de okulda hastalanmış olmuycaktım. bu lanet olası şeyin okuldayken olması da ayrı bi kötü oluyo. bide benimki nasıl kötü geçiyo anlatamam. karnım doğum yapıyomuşum gibi ağrıyo lan yeminle. sonra kusmalar ,üşüme ,halsizlik falan. regl olduğum ilk gün oluyo bunların hepsi. diğer günler rahat geçiyo ama o ilk gün yok mu ilk gün. işte o ilk günün Allah belasını versin!

Sade ve şık




Dikkat ettiyseniz blogumun tasarımını değiştirdim. Eskisi de güzeldi tamam ama bu daha sade ve hoş bana göre. Blogger orjinal teması. Üstteki resmi ben yaptımm asıl onu sormak için yazıyorum bu yazıyı.. Beğendiniz miii? Şimdi sorabilirsiniz Sadri Alışık ne alaka diye? Bence çok alaka. Çok sevdiğim bi sanatçıdır kendisi. Oynadığı filmleri falan çok severim. Kendime Sadri Alışık'ı ve oynadığı karakterleri örnek alıyorum. İdolüm diyebilirim. Yüzü ,mimikleri ,selamı ,filmleri her şeyi çok hoşuma gidiyor.
Bi de resmin üstüne beni özetleyen ve en iyi anlatan sözü yazdım; Galiba ben gazeteciliğe aşık olmuşum.
Valla yeni tasarım gördüğünüz gibi sadece  bunlardan ibaret. Daha fazla yazacak bişey gelmiyo aklıma. uykum da geldi. hadi iyi geceler sizee

21 Kasım 2013 Perşembe

Yazdıklarımı paylaşmalı mıyım?



Hikayeler yazdığımı zaten söylemiştim. Dün ise bilmediğim bir yönüm daha ortaya çıktı :ŞAİRLİK. Dün anneme üzülmüştüm. Kadın hasta. öksürükten ,ağrıdan uyuyamıyor ama kalkıp doktora gitmiyor. Sabah okula gitmek için uyandım. Annemde uyandı. Kahvaltımı falan hazırladı sonra çok halsizdi gitti yattı. Bende yanına gittim. Ateşi vardı annemin. Öptüm onu ve aşağı indim. Servis beklerken gözüm bizim balkona takıldı. Bugüne kadar annem hep o balkonda beklemişti. Servise binene kadar annem balkonda beklerdi. Soğuk falan demezdi. Gir desem bile girmezdi. Komik hareketler yapar beni güldürürdü ,eğlendirirdi. her gün yapardı bunları. dün hiç çıkamadı bile balkona. o kadar hastaydı. O balkona bakıpta kimseyi göremeyince nasıl üzüldüm anlatamam. Ağlamaya başladım. Serviste de ağladım ,okulda da ağladım. Annemin iyileşmesi  için dualar ettim. Allah'ım sen bana annemden önce ölmeyi nasib eyle diye dua edip durdum gün boyu. Tamam bazen beni sinir ediyor. Bugünde sinir etti. Hemde defalarca. Ama olsun. Br tek annem olsun da ne olursa olsun. Allah'ım sen kimseyi annesiz bırakma ,sen bana annemin acısını yaşatma Allah'ım.. Amin...

Kim bu bebe?



Geçen hafta yine sabahın 7 sinde soğukta uyuz sokak köpeği gibi titreye titreye oturuyor ve titrememin geçmesini bekliyodum. Neyseki kalorifer(kaloyifer diye biliyodum otomatik düzeltildi ,bunu da öğrenmiş oldum) kenarına oturmuştum. Çabuk geçti titremem. O gün matematik sınavımız vardı. Açtım ona çalışıyodum. Bebenin biri(erkek) geldi karşıma oturdu. Ben ona dik dik baktım o güldü. Gülünce döndüm önümü çalışmaya devam ettim. Dedim belli ki yer yok geldi buraya oturdu. İt gibi de titriyo. Isınsın. Hem bana ne zararı var ki?
İşte ben bu bebeyle otururken benim sabah arkadaşlarım geldi. Aynı sınıfta olduğum iki kişi. Onlarda servisle geldikleri için erken geliyolar. Birlikte otururuz hep. O yüzden onlara sabah arkadaşlarım diyorum. Biri kız biri erkek. Tabi isimlerini söylemiycem. En iyisi isim takıyım ben bunlara. Erkek olan hakim olsun. Hakim olmak istiyo çocuk. Kız olana da azula diyim. Kız aynı avatardaki azulaya  benziyo yeminle. okuldada azula diyoruz ona kendi aramızda.

Niye yazmadım?



En son 8 kasımda girip bişeyler yazmışım sonra susmuşum. ben susmuşum. ben.    ben ve susmak düşünebiliyomusunuz? aslında beni tanıyan hep suskun biri olduğumu bilir ama internette asla susmazdım. ''niye sustun? niye kaç gündür bişey yazmıyosun?'' diyecek olursanız hemen söyleyim; OKUL.
Lan şu lise ne zormuş! Bu okul yüzünden bende sosyal hayattı eğlenceydi arkadaştı falan hiçbişey kalmamış. Okul ,hayatımı bi tempoya soktu ama ne tempo sormayın. bakın yazıyım valla;
05.30 => Uyanıyorum servis gelene kadar üstümü giyiniyorum ,yemek yiyorum ,saçımı başımı yapıp dışarı çıkıyorum
06.20 => Servis bekliyorum
07.00 => Okula gelip it gibi titreye titreye kapının açılmasını bekliyorum
08.00-15.00 => Okul hayatı (dersler ,tenefüsler)
16.00 => Eve geliyorum üstümü falan değiştiriyorum yemeğimi yiyorum
16.45 => Uyuyorum
18.45 => Öküz ,aptal ,mal ,hayvan kardeşim geliyo başımda bilgisayar oynamaya başlıyo uyatıyo beni pislik.
(Lan bu bebe nasıl yapıyo anlamıyorum ama beni uyatıyo. Geçenlerde bizim odadaki çalışma masasının yerine yeni bi masa aldık. Ben uyurken bizimkiler odanın kapısını sökmüşler dolabı içeri sokmuşlar diğer dolabı parçalara ayırıp çıkarmışlar. Ve ben bunların hiçbirini duymadım. Yeminle duymadım. Lan düşünün kapı/dolap sökülüyo tak tak tak uyanmıyorum ama bu bebe gelince uyanıyorum! Bu işte bişeyler var ama neyse)

8 Kasım 2013 Cuma

Ben böyle arkadaş istemem!




Ben 13 yaşımdan bu yana hikaye yazıyorum. Hani hakkımda sayfasında da dedim ya yatarım müzik dinleyerek hayal kurarım sonra da onları yazıya dökerim diye işte öyle yapıyorum. bu yazdığım hikayeleri 7. sınıftayken falan hep okulda okurdum. türkçe öğretmenim sağolsun beni çok desteklerdi yazmayı bırakmamalısın falan derdi. Arkadaşlarımda beğenirdi. Gerçektende yaşımdan çok daha büyük birinin kullandığı cümleleri yazıyorum. Hiç aşık olmadım aşk nedir ne değildir bilmiyorum ama aşkla ilgili yazdıklarım çok beğeniliyo. Nasıl yapıyorum bunu bende bilmiyorum ama cidden yazarlık benim doğamda var. yazarlık/gazetecilik benim en büyük tutkum.
ortaokuldayken yazdığım hikayeleri sınıfımda okurdum. kimi aşk ,kimi arkadaşlık ,kimi evlat ,kimi akraba ilişkili temalarım olurdu. hep aklıma ne gelirse ne eserse onu yazardım. sonu da çok değişik olurdu. adam tam evlenecek savaşa giderdi mesela. ya da bi hayatın geçmişinde çok derin yaralar olurdu taa 99 depreminden kalma.
ama 8. sınıftayken o türkçe öğretmenim gitti ve yeni bi öğretmen geldi. tamam o hocamı da çok seviyorum o da beni çok seviyor(hangi okulda olursam oluyum türkçe/edebiyat öğretmenlerinin hemen gözüne girerim. öyle ki bugün kültür&edebiyat klübünün başkanı bile seçildim. 10-11-12 ler dururken.) ama elbette diğer hocanın yerini tutmaz. işte bu yeni hoca gelince yazmayı bıraktım doğrusu. aslında aklımda şu anda bile bir  çok  hikaye var ama yazmıyorum. üşeniyorum. neden diye sorarsanız inanın bende bilmiyorum. eskiden ne güzel  hevesliydim. hala da öyle ama iş yazmaya gelince üşeniyorum. inşallah bu üşengeçlikten kurtulurum.

7 Kasım 2013 Perşembe

En Tarz Blog Yarışması

Blogdeposu sitesi yeni bir yarışma düzenlemeye başlamış. İsmi En Tarz Blog Yarışması.
Yarışmanın tüm detayları bu sayfada;
http://blogdeposu.blogspot.com/2013/11/blog-tantmlar-en-tarz-blog-yarsmas.html
Katılan ,katılacak olan herkese başarılar diliyorum :)

Blog Yarışması

*Katılmanızı kesinlikle öneririmm valla baktım da bloguma en çok hit o site sayesinde gelmiş. Kesinlikle yararlı bii site bence. Allah razı olsun ne diyim :D

Fotoğraflar ve ben



Şu sürekli fotoğraf çekip paylaşanları hiç anlamıyorum. Mesela ben hiç fotoğraf çekinmem. Çünkü fotoğraflarda ben ,ben değilim. başka biri o. ucube ,sümsük ,uyuz biri. ben değilim. arkadaşlarım zorla fotoğraf çekinmeye çalışıyo benle ama izin vermiyorum. sonra gizlice çekmeye çalışıyolar. o an kendimi makyajsız dışarıya çıkan ünlüler gibi hissediyorum. arkadaşlarımda gazeteciler tabi. görüntü almaya çalışıyolar.
cidden hiç hoşlanmam bu fotoğraf olayından. tamam çekmeyi çok çok severim ama konu çekinmeye gelince. ııhhh yok olmaz. Geçen mart ayında kuzenimin sevgilisi ailesiyle birlikte tanışmaya gelmişlerdi. o gün saçımı düzleştirdim ,gömleğin üzerine hoş bi kazak giydim ve elbette papyonumu taktım ve bi fotoğraf çektirdim. ilk defa güzel çıktığım bi fotoğrafım olmuştu. inanın marttan bugüne kadar tüm sosyal medya hesaplarımda ,whatsappta falan o resim vardı. ama hani geçen arkadaşlarla alışveriş merkezine gitmiştim ya o gün arkadaşların ısrarıyla fotoğraflar çekinmiştim. 2 tanesinde güzel çıkmışım. hemen tüm sosyal medya hesaplarıma ve whatsappa o resmi koydum. diğerini koymadım çünkü arkadaşım var yanımda. belki koymamı istemez falan dimi? çok düşünceliyimdir sağoluyum.

Anne naptın sen ya



Ödevlerden başımı kaldıramıyorum. İnsafsızlar bi ödev veriyolar ki sormayın. Lan bizde insanız biraz kendimize vakit ayırsak olmaz dimi? Hey Allah'ım ya..
İşte pazartesi günü oturdum ingilizce ödevini yapıyorum. ders kitabında 3 çalışma kitabında 8 sayfa yapmam lazım. Ama bunlar normal kitap boyunda değil daha genişler. yaz yaz bitmiyo yaz yaz bitmiyo. bi de yazdıktan sonra sorularla cevaplarla birlikte deftere geçicek. heeytt dedim. yeter lan bende insanım. gittim annemden izin aldım yarın okula gitmeyim ödevlerim çok evde onları yaparım dedim. izin verdi! düşünebiliyo musunuz benim annem izin verdi. valla ilk seferde beklemiyodum yalvartır izin vermez diye düşünüyodum hala şaşkınım. benim annem böyle. geçen okulda hastalandım annemi aradım yalvarıyorum telefonda çok hastayım diye utanmasam ağlıycam o derece. babanı ara ona sor dedi. babamı aradım böyle ağlamaklı bi sesle baba çok  hastayım karnım ağrıyo dedim tamam kızım dedi. ben tamam kızım dediğini duymadan ''nasıl ağrıyo annemi aradım o babanı ara dedi lütfen gel'' diye sayıyodum ki dediğini anca o zaman anladım. ''gelcen mi'' demişim babama :D şu anneyle baba arasında cidden çok fark var. neyse asıl konuma dönüyüm ben. işte annem izin verdi nasıl mutlu oldum anlatamam. hemen gittim alarmı kapattım. uyatmasın sabahın köründe diye. annemede dedim ver senin alarmınıda kapatıyım diye yok dedi. sabah servisçiyi arayım boşuna beklemesin adam dedi. Bırak arama beklesin beklesiin gitsin uyuz adam dedim. Ama yok dinlemedi beni. Sabahın 05.45 inde çaldı alarm. bende uyandım haliyle.

3 Kasım 2013 Pazar

Hatırlayınca kendimden utandım



Geçen sene 8. sınıfa giderken dersaneyede gidiyodum. İşte neyse bi gün yine en yakın arkadaşımla buluştuk gidiyoruz dersaneye doğru(para da yok yürüyoruz) konu müziğe geldi. Tamam kız benim en yakın arkadaşım ama sevmediğim noktaları elbette var. Mesela internetten tanıştığı kişilerle sevgili oluyo. bebeyi bi kere bile görmemiş ve büyük ihtimalle görmeyecek ama bunu bile bile senin için ölürümler falan filan. lan tamam o değil ayrılınca kavga edince sinirini niye benden çıkarıyon? bu kız şimdi küsüyo sevgilisiyle gün boyu ruh gibi geziyo. ben diğer arkadaşlarımla gülüp eğleniyorum espiriler havada uçuşuyo bu mal tepki vermiyo. somurtup oturuyo. benimde moralimi bozuyo. bişey diyince bi espiri falan yapınca ''ya off'' ,''hmm'' böyle tepkiler veriyo. yaşama sevincim tükeniyo. bide öyle gülüyorum dediğime falan bakmayın çok gülmüyorum. çünkü bu kız ayılınca ben orda otururken sen gülüyodun diye tekrar trip atıyo ,küsüyo facede imalı imalı sözler paylaşıyo. arabesk rap dinlemesi zaten ayrı mevzu. tamam zevkler ve renkler tartışılmaz ama bu mal bana sürekli arabesk rap dinletiyo ,söylüyo bi de bi arabesk rapçiyi seviyo. bebe yetenek sizsinize çıktı orda gördü hayranı oldu. Allah aşkına girin bakın resmine bebenin adı Qarizma Rap.

2 Kasım 2013 Cumartesi

Servisçim



Millet ne güzel sabah uyanıyo hazırlanıyo servisine biniyo okuluna gidiyo. Hiç bişey yok her şey normal. ama benim ki öyle mii!!!??? lan yemin ediyorum uyuz oluyorum bu adama. tamam yaşlı başlı bi adam ama davranışları beni sinir ediyo! Radyoda çıkan şarkılara o boru gibi sesiyle eşlik ediyo ,benim ana dilim Fransızca diyip Fransızca kelimeler saymaya başlıyo :(( bi de adam Kars'lı. Bunları doğu ağızıyla(dil ve anlatım dersine kadar doğu şivesi diye biliyodum ama degilmiş dogu agzı deniliyomuş) yapıyo. düşünün durumumuu :( herif bi de yalancının önde gideni! bi kere beni almadan geçip gitti. annem adamı aradı benim çocuğumu niye almadınız dedi. adam servis arızalandı bugünlük siz bırakın okula demiş. yalan! okula gidince servisteki arkadaşlarıma sordum servis mervis arızalanmamış mal beni almayı unutmuş anneme yalan söylemiş. sonra bi de servisteyken telefonla konuşuyo telefonu kapatııonca arayanın arkasından konuşuyo. böyle de rezil biri.

Arama

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...