8 Ocak 2014 Çarşamba

kaJJu oldum ben



Vay be taa geçen seneden beri yazmamışım (tamam kızmayın sadece şakaydı). Çok çok şey oldu. Mesela ben paypon'ken kaJJu oldum çıktım.Twitter'da şöyle havalı ,fenomen ismi gibi bişey buluyum belki zamanla popi olurum dedim. paypon pek öyle havalı ,popilik bi isim değildi tabi. Sonra düşündüm düşündüm kajuyu buldum. Tabi kajuyu bulmadum ,onu bulan bulmuş ben sadece kendime isim olarak onu buldum. Bildiğimiz kaju fıstığı artık yeni ismim. Ama twitterda malın teki kaju ismini kullandığı için kaju yapamadım! kajju'yu denedim o da olmadı. En son kaju raju gibi bişeyler yazıyodum ama ne olduysa kaJJuko'ya karar verdim. Tabi yazarken yarım saat kaJJuko diye yazmıycam. kaJJu diyin geçin işte.
Sonraa başka neler oldu?? hah 3 gün önce(pazar günü) ergenle küstüm. ''Bu yazıdaki arkadaşımın adını ergen koydum. Çünkü ergen ergen davranıyo salak'' Ya bakın olayı en başından anlatıyım şöyle oldu;


Hani ben hikaye yazıyorumya. Daha doğrusu yazmaya çabalıyorum diyim. İşte geçen bi hikaye yazdım gene ,bununda bi güzel çıktısını aldım gittim okula. bi pazartesi günüydü ama hangi pazartesi onu bilmiyorum. neyse işte gittim okula ,amacım hikayeyi bizim edebiyatçıya vermekti. ama okulda hastalandım. gözlüğüm olmadığı için başım ağrıdı ,babam geldi beni aldı.bende gitmeden önce hikayemi arkadaşıma emanet ettim ,hoca gelince verirsin diye. salaklar vermeyi unutmuşlar. sonra o hafta hep hastalandım zaten. sadece 2 gün okula gittim onlarda da hastalanınca eve gönderdiler. ben evdeyken bunlara mesaj attım hikayeyi vermeyi unutmayın diye. onlar vermiş ama hoca almamış. çok yoğunum okuyamam demiş!!! ÖKÜZ APTAL MAL MANYAK GERİ ZEKALI ÇATLAK KARI!!!! ben o kadar yazıyım sen okuma zaten. okuma lan! kitap çıkarınca nah alırsın imzayı. hayvan. böyle diyorum ama almaması beni gerçekten üzdü. sonra ben okula gidemediğim için hikaye arkadaşlarımda kaldı. nerdeyse 1 hafta onlarda kaldı ama hiçbiride (Tiyatrocu hariç) merak edip okumamış!! Bu beni iyice üzdü. En yakın arkadaşlarım okumuyo falan diye tribe girdim yine. Aynı hafta cuma günü evdeyken Senden Önce Ben kitabını okudum bitirdim. Sonundada ağladım. Size de kesinlikle öneriyorum okuyun!! Ama beni asıl etkileyen şey şu oldu; Kitapta Will diye bi adam var. 35 yaşında. 33 yaşına kadar hayatı deli dolu yaşamış. Paraşütten atlamış ,kayak yapmış ,dağa tırmanmış ,dünyayı gezmiş ,yeni yerler görmüş ,yeni insanlar tanımış. Hayatı böyle çok güzel giderken bi motosiklet kazası geçiriyo ve felç oluyo.
Benim de aklıma şu geldi; acaba ilerde bende böyle bi kaza geçirsem anlatacağım hiçbir anım ,hatırlayacağım güzel günlerim olmayacak.Olamayacak. Zaten genelde evdeyim. İlerde ne anlatıyım yani? Bizim balık vardı ona diğer 3 balık tecevüz etmişti diye bu olayı mı anlatıyım insanlara?(gerçekten böyle bi olay oldu. Okuldan eve geldim ,annem bana galiba bizim balık hamile kaldı dedi. Sonra anlattı olanları. Bende internetten videolara falan bakmıştım zaten. Bide şimdi balık pek süslü bişeydi o yüzden annemin adını koymuştuk o balığa. Ama o olay olunca balığın adı fatmagül oldu. Neyse geçelim bu konuyu.) Ya şaka maka gerçekten Allah korusun ilerde bişey olsa hiç bi anım yok anlatabileceğim. Hayatımı dolu dolu yaşayım diyorum o da olmuyo. Çünkü çevremdeki herkes mal! Herkeste ya bi ana baba korkusu ya başka şeyler var. Tek istediğim biraz macera yaşamak ama yapamıyorum işte! Bide bunları düşündükçe ağlıyorum. Heralde ilerde kaza geçirip yatalak olacağını düşünen ve ağlayan tek insan benimdir.
Hayatıma renk katmaya atkı alarak başladım. Okula giderken gri kumaş okul pantolonu ,siyah mont ,siyah atkı ,siyah bot giyiyodum. Bildiğin kenan imirzalıoğlu gibi dolaşıyodum. Dedim hep siyah-gri. Bi renk katıyım. Anneme kırmızı atkı görürse almasını söyledim. Pazar günü almış. Ama kıpkırmızı. O kadar siyahın içinde ,boynumda kıpkırmızı duruyor. Gördükçe hayatıma bi renk ggelğini hissediyorum. Devamı da gelicek ama hemen değil. Alıştıra Alıştıra...
Sonraa bi de geçen pazar ,ergenle küstüğüm günün sabahında kızılaya gittim. 9 tane kitap aldım en korsanından. Valla hiiiç kızmayın! Normalde 20-30 lira olan şeyi 5 liraya alıyosun. Öğrenciyim param yok okuma isteğim var napıyım? Sevgili yazarlar lütfen alınmayın ,hepinizi twitter da takip ediyorum:)))
(inşallah yerler)
Aldığım kitapların arasın puccaa 4'te varrr!!(o orjinall ,koleksiyon yapıcamm) SÜPER bi kitap! Zaten bekliyodum ,ilk çıktığında alamamıştım ama aldım çok şükürr. Her yerde onu okuyorum. Serviste giderkende onu okuyorum. Bebenin biri var serviste emre diye kitap okuyorum geliyo bana bulaşıyo. Arkada oturan kaşarda bulaşma kıza kitap okuyo ,sende okusana azıcık diyo. Tabi ben o anda içimden ''salak yaa. kitap okuyorumda çok mu iyi kitap sanki. pucca okuyom lan. bilse ne derdi acaba? inşallah görmez pucca yazısını. beni çalışkan ,kitap okuyan biri  sanıyo. puccayı görürse havam dağılır gider. dur en iyisi arkka kapağı çeviriyim okumayı bırakıyım'' diye geçiriyorum. Arka kapağı çevirdim oturuyodum ki kızın inme sırası geldi. Ayağa kalkınca gördü pucca okuduğumuu. ''Aaaaa pucca 4!! Nasıl bi kitap? Yok yani bende aldım da evde duruyo'' falan diyo mal. Güzel kitap falan diyip geçiştirdim.
O kızada sinir oluyorum. Tam KAŞAR! Hemde tam yağlı böyle! Bi gülüyoki gülme değil  Anırma mübarek. Bu kaşar şimdi 9. sınıf bide! 10. sınılardan da bulmuş kendi gibi birini onunla takılıyo. Lan yemin ediyorum serviste bunu konuşuyolar;
Büyük kaşar;
-İlerde izmirde okuycam. İlk gittiğim gün gece hayatına akıcam.
Tam yağlı kaşar;
-Ayyyy düşünsene bi sabah uyanıyosun yanında kilolu yaşlı bi amca.
İkisi birden ANIRIYO o sırada
Büyük Kaşar;
-Amcaa ben sana mı verdim?
Yine anırmalar falan filan.
Lan bu kaşarlar serviste ben bunla yattım ,buna elledim(töbe töbe piskolojim bozuldu) ,bunu gördüm diye anlatıyolar. Bi de popi olma çabaları falan var besbelli. Bunlara içten içe sinir oluyorum. Ama bulaşmamak en iyisii...
Son olarak; gitar kursuna gittiğim için hafta içi 4 gün okuldan sonra okulda kalıyorum. 1 saat ders alıyorum. 16.00 gibi bitiyo işim. Eh tabi servis benim özel makam aracım değil beni o saate kadar beklemiyo. 2 dolmuşla eve gidiyorum. (31 Aralık 2013'de de akşamın 5'inde ,o karanlıkta dolmuştaydım. İşte o an büyüdüğümü fark ettim.) Dün dedim acaba otobüs nasıl oluyo? Pazar günü 2 kullanımlık EGO kart almıştım. Bir kullanım hakkım var. Dedim otobüsle gidiyim. Önce Sıhhıyeye kadar dolmuşla gittim. Köprüde inip aşağıya indim durakların olduğu yere geldim aradım taradım bizim bu tarafın otobüslerini buldum. Gider gitmez bi tane otobüs geldi. Hemen bizim eve 7dk mesafede olan bi durakta duruyo. Ama Biner miyim? Binmedim! Eve 3'dklık mesafesi olan durakta duran otobüs varken niye biniyim?. beklerken o 7dk mesafesi olan durakta duran bi otobüs daha geçti. yine binmedim! Üşengeçliğin KRALİÇESİYİM ben!
En son istediğim otobüs geldi. Tabi beklerken kıçımın donduğunu tahmin etmişsinizdir. Neyse bindim ,kartı bastım falan geçtim oturdum bi yere. Elimde gitar ,siyah siyah giyinmişim bi tek kırmızı atkım var ,siyah-kırmızı kemik gözlüklerimle süper bi uyum içinde cool cool oturuyorum böyle. Camdanda dışarı bakıyorum. Böyle tam filmlerdeki gibi. Kendimi iyice kaptırmıştım ki otobüs Ümitköy tarafına dönünce ayıktımm! Lan ya yanlış otobüse binmişsem diye bi kuşku aldı içimi. Ebesinin Ümitköy'ü nerdee benim ev nerde. Otobüsteyim ,cool görünüyorum ama içimi bi g*t korkusu kapladı. Böyle dua etmeye başladım ''Allahım nolur doğru otobüs olsun.. Eve gidince ders çalışıcam ,iyi biri olucam'' diye söylemeye başladım. Bi yandanda inşallah yüz ifadem değişmemiştir falan diye onu düşünüyorum. Öyle böyle derken bizim oraya geldik. Valla nasıl OHHH çektim anlatamam. İçim rahatladı.. Bi mutlu oldum bi mutlu oldum kiii. Ama ders çalışmadım. Ertesi gün okulda çalıştım. Yarında fizik ve  uluslararası ilişkiler sınavım  var. Ve ben oturdum bunu yazıyorum.! Lan inşallah yüksek alırımda geçerimm.
Son olarak demiştim ama bu gerçekten sonn; dolmuştaki teyzeler! Yer vermeyince öyle bi bakış atıyolarki bana sanki vatan hainiymişimde ,devleti satmışım ,dolandırmışım ,adam öldürmüşüm ,yemişim ,yakmışım ,ikiz kuleleri ben bombalamışım gibi.! Lan ama sırtımda eşek ölüsü kadar çanta ,elimde benim kadar gitar var vicdansız! Sende beni anlasana azıcık! Hem zaten o kadar yaşlıda değilki. 40'lı yaşlarda  ya var  ya yok! Bide ben şimdi bunlara yer versem bu karılar gerçekten yaşlı olan bi insana yer vermeyecek? Bende sırf o karıların o bakışlarıyla karşılaşmayım(ve onlara yer vermek zorunda kalmayım) diye dolmuşta boş yer bulunca hemen oturuyorum ve kitap okumaya başlıyorum(okuduğum kitabın pucca olduuğunu söylememe gerek yok sanırım?'' ama onlar nerden bilcek puccayı muccayı? Çalışıyorum zannediyolar. (Çünkü inek öğrenci havasında bi tipim var! Aslında çoğu zaman işime yarıyo)
Ya ama böyle gerçekten yaşlı olanlara (65 yaş üstü) yer veriyorum. Tabi gidip yaşını sormuyorum. Onlar zaten tipten belli ediyolar. Doğru yoldayım ,inanıyorum!
*Bugün sabah yan komşumuz Alparslan Amca vefat etti ,gerçekten çok üzüldüm. Allah rahmet eylesin ,sevenlerine sabır versin ,huzur içinde yatsın. Gerçekten iyi adamdı.. Annem dedi ,kızı Merve abla üniversitede okuyo ,bugün gelmiş ki binayı inletmiş ,''Anne babam ölmedi de ,yoğun bakımda de ,anne nolur babam ölmesin'' diye. Duyunca tüylerim diken diken oldu. Allah rahmet eylesin Alparslan Amcaya..
*Var ya bugün annemin arkadaşı dedi; bi insan boynu bükük ölürse yanında 3 kişiyi daha götürürmüş. Daha geçen hafta bizim alt ,yan komşunun babası öldü 95'li yaşlarda. Gerçekten böyle boynu yana bükük ölmüş. geçen haftadan bu yana hem yan komşunun annesi ,hemde Alparslan amca öldü. Demek ki gerçekmiş. Bunu duyunca da içim bi hoş olmuştu yani..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arama

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...